2 Mayıs 2008 Cuma

GENEL UYARILMIŞLIK HALİ VE KAYGI

GENEL UYARILMIŞLIK HALİ VE KAYGI
Herhangi bir öğrenmenin yapılabilmesi için bireyin uyarılmışlık haline gelmesi gereklidir. Kişi tamamen uyanık değilse ve bütün enerjisini yaptığı iş üzerinde yoğunlaştırmamışsa, iyi bir öğrenme yapması beklenmez.
Bu durumun tersi olarak, çok aşırı uyarılmışlık düzeyi de öğrenmeyi engeller. Böyle bir durumda olan kişi o kadar çok uyarılmıştır ki enerjisini yaptığı iş üzerinde yoğunlaştırmakta zorlanır. Çünkü bu durumda “ heyecan “ yada “ kaygı “ söz konusudur.
Genel uyarılmışlık hali gibi “ kaygı “ da önemli bir öğedir. Yapılan çalışmalarda akademik yeteneğin kaygı ve öğrenme arasındaki ilişkide önemli rolü olduğu saptanmıştır. Akademik düzeyi yüksek öğrenciler yüksek düzeyde kaygı duysalar bile, bu durum onların öğrenmelerini pek fazla etkilemez. Akademik yeteneği düşük olan öğrencilerde yeteneğin az olması kaygısının yükselmesi için başlı başına bir nedendir. Akademik düzeyi orta olan öğrencilerde ise kaygı düzeyi yüksekse, öğrenme başarısı azdır.
Olgunlaşma ve motivasyon: Öğrenme ferdin olgunlaşma seviyesine tabidir. Olgunlaşma şümul sahası çok geniş olan muhit şartlarının çizdiği hudutlar içinde, muntazam bir şekilde ilerleyen veya öğretim ve pratik gibi ferdi uyartıcı hususi şartlar mevcut olmadan usule gelen büyümedir. Öğrenme faaliyetinin teşvik ve uyartılması bakımından doğuştan gelen motivasyonlarla, sonradan olanları birbirinden lüzumsuzdur. Öğretmenin bilmesi lüzumlu ve lüzumsuz davranışların bilinçli bir şekilde öğretilmesidir.

0 yorum: